Eğitim ve seminerler gibi şirket içi iletişim aktivitelerini aslında halkla ilişkiler çalışmalarının bir devamı olarak da görebiliriz. Dahil olduğumuz organizasyonun hedef ve yöntemlerini müşteriye anlatmak kadar çalışanlara doğru aktarmak da önemlidir. Bu, şirket dışına yönelik halkla ilişkiler faaliyetleri kadar önemlidir.
Kendi çalışanlarımıza ulaştırmak istediğimiz bir mesaj, müşterilerimize ya da kamuoyuna yansıtmak istediğimiz anlayış kadar dikkatli ve titizlikle hazırlanmalıdır. Eğer iç iletişim kanalları doğru kurulmuşsa ve iyi işliyorsa organizasyon topyekün kurum profilini destekler bir hale bürünecektir.
Tüm organizasyonlar yalnıza kendilerinin en kötü elçisi kadar iyidirler. Bir zincirin en zayıf halkası kadar güçlü olduğu bilinci ile şirketler iç iletişimin ciddiyetini kavramalıdır. Emir – kumanda şeklinde işleyen yöntemlerle iş görmek yerine daha yenilikçi, çağdaş iletişim tekniklerini uygulayan kişilere ihtiyaç vardır. Bunun için çalışanların ilgi ve ihtiyaçlarına göre yönetim ve davranış biçimlerini geliştirmelerni sağlayıcı eğitim programları düzenlemek gerekir. İçinde bulunduğumuz hassas ekonomik düzende şirketin çalışanları ile birlikte sıkıntıları zarara uğramadan atlatması böylelikle sağlanacak, zor durumlarda bile şirket ve çalışanının bir bütün halinde olmasının verdiği güven ve sorumluluk hissi korunacaktır.
Şirket içi iletişimin sorunlu dönemlerde önemi daha da belirginleşir. Büyük reklâm harcamaları yaparak oluşturmaya çalışılan imaj dışarıya yayılan hoşnutsuz mesajlar ile bozulabilir, yatırımlar boşa gidebilir, çalışanların güveni zedelenebilir, müşterilere karşı zor durumda kalınabilir. Sağlıklı iletişimin korunması herkes için olumlu sonuç verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder