28 Haziran 2010 Pazartesi

Martin Lindstrom



Tüm dünyada "Brandmaker" (Marka Yaratıcısı) olarak tanınan ve Amerikanın en büyük 30 firmasına danışmanlık yapan marka ve pazarlama gurusu Martin Lindstrom'un hepimiz gibi daha fazla nasıl satarımın cevabını arıyor. Bu bağlamda hepimizin sorduğu sorulara faklı bir bakış açısı sunuyor. Günümüzde piyasaya sürülen 10 yeni ürünün neden sadece bir tanesi pazarda tutunurken diğerleri kaybolup gidiyor? Bizim için olmazsa olmaz dediğimiz markalar nasıl oldu? Reklamlarına harcanan milyarlarca dolara rağmen tüketiciye bir anlam ifade etmeyen markalara karşılık, iPod’un beyaz kulaklıklarla dans eden gençleri nasıl milyonların sevgilisi olabiliyor?


Lindstrom’a göre tüketicinin gerçekten ne istediğini anlamak için, onları dinlemek, saha analizleri yapmak ya da milyarlar harcanarak yapılan modellemeler, analizler yeterli değil. Çünkü tüketici uzun zamandır söylediğini yapmıyor, inkâr ettiğini kucaklıyor. Bu yüzden Lindstrom ve araştırma ekibi kaynağa, yani beyine giderek satın alma kararlarının nasıl verildiğini ölçüyor, inceliyor.

Kitaba ismini veren “buy-ology” terimi, alışveriş yaparken vücudumuzun gerçekte neler hissettiğini ve neler istediğini anlama bilimi anlamına geliyor. Kısacası tüketiciler bilerek ya da bilmeyerek bize yalan söyleseler de, beyinleri hep doğruyu söylüyor.


Lindstrom’un pazarlama önerileri;

1. Tüketicinin aklında yer etmek isteyen markalar, etkileyici bir hikaye anlatmalılar. Böylece tüketicinin aklında daha uzun süre kalırlar.

2. Marka, kendine bir ritüel yaratmalı.

3. Gelecekte batıl inançlara oynayan markalar çok satacak. Bunu bilerek markaları konumlandırmakta fayda var.

4. “Beni al” şeklinde iletişim değil, gizli iletişim önemli.

5. Markayı oluştururken en güçlü duyunun ses olduğunu unutmamak gerekiyor. Bugün ise markaların yüzde 33’ü göze hitap ediyor.

6. Gelecekte logolar önemini kaybedecek.

7. Marka, güçlü düşmanla daha çok güçlenir.

8. Marka, aidiyet yaratmalı.

9. Merkez haline gelmek önemlidir. Starbucks’ın yayılmacı bir politika ile iz bıraktığını unutmamak gerekiyor.

10. Ritüel oluşturun. Grona birası,limonla birayı birlikte içme geleneği başlattı ve bu şekilde ünlendi.

11. Görkemli görünmeye önem gösterin. Markanız büyüklüğünüzü, büyük düşündüğünüzü yansıtmalı.

12. Gizemli görünün. Coca Cola, KFC gibi şirketlerin özel açıklanmayan tarifleri var. Bunun için, şirketlerin de kimseyle paylaşmadıkları sırları olmalı.

13. Misyonerleriniz olmalı. Markalarınızı tanıtan, kulaktan kulağa sizin hakkınızda düşünen misyonerlere sahip olmalısınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder